27 Ekim 2015 Salı

Raflardaki organik kozmetiklerin sayısı sadece Türkiye'de değil, dünyada da artıyor. Ancak bu ürünler için, organik tarım gibi Amerika ve Avrupa Birliği(AB)'de kabul edilmiş standart bir yönetmelik yok. Dolayısıyla organik kozmetik sektörünün büyüklüğüyle ilgili net rakamlar bulunmuyor. Tek bilinen, sektörün hızla büyüdüğü.

Yapılan araştırmalara göre, kadınlar, kozmetik ürünleri yoluyla yılda ortalama vücutlarına 2 kilogram kimyasal alıyor. Son yıllarda gelişen yeşil hareket ve ekolojik bilinç, tüketiciyi organik ürünlere yöneltiyor. Rakamlar bu durumu doğruluyor; iki yıldır piyasadaki organik kozmetik ürünlerin sayısında hızlı bir artış var. Hepsi farklı iddialarla raflarda yer alıyor. Kimi etiketlerine "doğal", kimi "yüzde 100 organik", kimiyse "yüzde 95 doğal" yazıyor. Peki bu ürünleri satın alırken nelere dikkat etmeliyiz? Denetimleri nasıl yapılıyor? Yüzde yüz organik bir kozmetik ürünü mümkün mü?

Raflardaki organik kozmetiklerin sayısı sadece Türkiye'de değil, dünyada da artıyor. Ancak bu ürünler için, organik tarım gibi Amerika ve Avrupa Birliği(AB)'de kabul edilmiş standart bir yönetmelik yok. Dolayısıyla organik kozmetik sektörünün büyüklüğüyle ilgili net rakamlar bulunmuyor. Tek bilinen, sektörün hızla büyüdüğü.

Organik Ürün Üreticileri ve Sanayicileri Derneği (ORGÜDER) Genel Sekreteri Melahat Özkan: "Artık dünya, her konuda organiğe dönüyor. Ancak özellikle Türkiye için şu an bunun ekonomisinden bahsedemeyiz. Pazardaki ürünler çoğunlukla ithal" diyor.

Özkan, yerli de olsa ithal da olsa, organik kozmetik alırken dikkat edilmesi gereken şeyin, ürünün organik olduğunu tescilleyen sertifika olduğunu söylüyor: "Bir ürünün organik olabilmesi için, içeriğinin bütün üretim aşamalarında, taşımasından ambalajına kadar devlet tarafından belirlenen organik kriterlerine uygun olması gerekiyor. İzin verilen ölçülerde, izin verilen gübreler ve hammaddelerle üretilmelidir. Sırf kimi kimyasallar kullanılmıyor demek, bu ürün organiktir demek değildir" diyor.

TOHUMDAN AMBALAJA HERŞEY DENETİM ALTINDA OLMALI

‘Organik' veya ‘doğal içerikli' etiketini taşıyan kozmetik ürünlerin denetimini bizde Sağlık Bakanlığı yapıyor. Yetkililer "Ürünü alırken yanıltıcı reklamlardan kaçınmalı. Kozmetiğin kendisi hiçbir zaman organik olamaz. Sadece içeriğinde kullanılan hammaddeler organik olabilir" diyor. Denetim esnasında ürünler, Tarım Bakanlığı'ndan onaylı ya da yurtdışından alınmış sertifikalarına göre değerlendiriliyor. Gelen belgelerin doğruluğuna ve verilen kurumların niteliğine göre onaylanıyorlar.

Organik kozmetik üreten şirketler, Sağlık Bakanlığı'nın talep ettiği sertifikaları Tarım Bakanlığı'nın onayladığı çeşitli kurumlardan alabiliyor. Bu kurumlar, organik kozmetiklerin ham maddelerinde kullanılan ürünlerin Tarım Bakanlığı'nın organik tarım yönetmeliğine uygun olarak üretilip üretilmediğini denetliyor. Avrupa Birliği'yle aynı standartları taşıyan yönetmeliğine göre, bir ürünün organik sertifikası alabilmesi için tohumunun toprağa atıldığı ilk andan, ambalajlanana kadar tüm süreçlerin organik olduğunun denetlenmesi gerekiyor. Kozmetik şirketleri, ürünlerinin reçetelerini sertifika kuruluşlarına veriyor; kuruluşlar üretimleri yerinde görüp denetliyor. Ancak, Türkiye'de bu konudaki iç üretim oldukça kısıtlı olduğundan, ürünler genelde ithal edilmiş oluyor.

SERTİFİKA KURULUŞLARI KENDİ STANDARTLARINI BELİRLEDİ

Organik tarım içinde tekstil, temizlik ve kozmetik ürünlerine uygun standart bir yönetmelik Türkiye'de ya da Avrupa Birliği'nde bulunmuyor. Bu nedenle, organik veya doğal içerikli ürünlere etiketleri dünyanın en bilinen altı sertifika kuruluşu; Almanya'dan BDIH, Fransa'dan ECOCERT ve Cosmebio, İngiltere'den Soil Association, İtalya'dan ICEA ve Belçika'dan Bioform bir araya gelerek uzun çalışmalar sonucunda geçen Ocak ayında COSMOS-Standard isimli bir protokol oluşturdu ve kendi standartlarını belirledi.

Doğal, organik, ekolojik...

Hangisi, nedir?

- Organik ve ekolojik aynı anlamı taşıyor; Amerikalılar organik, İngilizler ekolojik diyor. Bir ürünün organik kozmetik olması için, yüzde 95'inin organik tarımla yapılmış doğal içeriklerden, yüzde 5'ininse izinli sentetik kimyasallardan oluşması gerekiyor. Doğal içeriği oluşturan ürünlerin yüzde 95'inin tohumun toprağa atıldığı andan ambalajlanana kadar organik olarak üretilmesi gerekiyor.

- Doğal içerikteyse, yine yüzde 95 oranında doğal içerik gerekiyor ama bu doğal ürünlerin yüzde 95'inin organik olması gerekmiyor. Örneğin yüzde 90'ı organik, yüzde 5'i organik olmayan doğal ürünlerden olunca, doğal içerikli deniyor. Örneğin, bu içeriklerin yüzde 90'ı organik, yüzde 5'i organik olmayan şekilde üretildiyse, bu ürüne organik etiketi değil, ‘doğal içerikli' etiketi koyuluyor.

26 Ekim 2015 Pazartesi




KOZMETİK ÜRÜNLERİN TARİHİ 
  Kozmetiğin tarihi insanlık tarihi kadar eskidir ve neredeyse yeryüzünde ki tüm toplumlarda Kozmetik öteden beri kullanılagelmiştir.
Kozmetik ürünlerin kullanımıyla ilgili ilk arkeolojik veriler eski mısır da bulunmuştur ve M.Ö 4000 yıllarına aittir.
Eski Yunan ve Roma döneminde de kozmetik kullanımı oldukça yaygındır.
Romalılarda ve eski mısırda zehirli etkileri bilinmeksizin sadece daha güzel görünme adına yaygın şekilde kurşun ve cıva kullanmışlardır.
İncil’den yapılan alıntılıra bakılırsa bu dönemde parfüm olarak boswellia ağacının özü ve özel bir kahve türü olan myrrh kullanılmıştır ( İncil exodus 30-34 ).

Efesliler ise yanlarında sürekli olarak aromatik kokulu yağ kesecikleriyle dolaşmışlardır.
Mısırlıların makyaj yaparken kullandıkları malzemeler ise çok çeşitlidir.

Örneğin göz altını boyamakta rastık kullanmışlardır.
Rastık; kurşun,bakır,badem külü,odun isi vs gibi malzemelerden üretilmekteydi.
Mısırlılar, göz çevresinin boyanmasıyla şeytanın savuşturulduğuna ve görüşün daha da berrak hale geldiğine inanıyorlardı
hatta göz çevresine makyaj yapmamak neredeyse çıplaklıkla eşdeğer sayılıyordu. 

Cilt bakımında ise mısırlılar sütü yoğun olarak kullanmışlardır.
Kleopatra’nın cildini dinlendirmek ve güzelleşmek için süt banyoları yaptığı bilinmektedir.
Bugün Avustralya’da “eşek sütü” kullanılarak üretilmiş kremler pazarda yer almaktadır.
Afrika yerlileri kına ve rastık, kuzey ve güney Amerika yerlileri ise aynı dönemde bitki boyaları ve is ile yüz ve vücutlarını boyuyorlardı.
Bu törensel zamanların vazgeçilmez bir öğesiydi. Orta doğuda ise kozmetik ürünlerini sadece eski iran’lıların ( persler ) yoğun olarak kullandıkları yönünde veriler vardır.
Arap kabilelerinin tarihi genellikle İslam dininin tarihiyle özdeşleşmiştir ve
Arapların İslam dinini seçmelerinden sonra “kontrol edilemeyen arzuları körüklediğine” inanmalarıyla kozmetik ürünleri kullanmadıkları bilinmektedir.
Zaman içinde İslam inanışında da kollara ayrılma gerçekleşmiş ve bazı Müslümanlar kozmetik ürünleri kullanmaya başlamışlardır.
Arap bilim adamlarından olan ve 30 ciltlik tıp ansiklopedisi EL-TASRIF i yazan Ebu El Kasım El Zahravi ( M.S 936- 1013 ) nin bu çalışmasının 19. cildi Kozmetik ürünlere ayrılmıştır.
Daha sonra bu eserlerin Latinceye çevirisi yapılarak tüm batı dünyasının yararlanması sağlanmıştır.
El-Zahravi, Kozmetiği tıbbın bir kolu olarak değerlendirmiştir hatta kozmetiği “güzellik ilacı” olarak betimlemiştir.
Eserlerinde, aromatik bitkilerden kokular elde etmeyi, daha sonra bu kokulardan yararlanarak kalıplar halinde koltuk altı ve
dudak için bakım ürünleri üretmeyi detaylı bir şekilde anlatmıştır.

Güney asyada ve özellikle Hindistan’da kına M.S 4.cü yüzyıldan bu yana yoğun olarak kullanılmıştır.
Kına genellikle saç boyamakta kullanılsa da, Hindu düğünlerinde geleneksel el ve ayak boyama içinde kına tercih edilmiştir.
Ayrıca rastık hint kültürünün yüzyıllardır ayrılmaz bir parçası olmuştur.

Ancak unutmamak gerekir ki rastık, FDA ( Amerikan ilaç ve gıda dairesi ) tarafından kullanılması yasaklanan zehirli maddelerden biridir.
Çin soyluları M:Ö 3000 den bu yana tırnaklarını parlak gösterebilmek için arap reçinesi, yumurta akı, jelatin ve balmumu kullanmışlardır.

Sıradan Çinlilerin tırnaklarına aynı işlemi yapmaları ise yasaklanmıştır.
Yüz boyanmasında ise soyluluğun seviyesine göre altın ya da gümüş renkli boyalar kullanılmıştır.
Daha az soylu olanlar ise kırmızı ve siyah renklerle yüzlerini boyamışlardır. Japonya’da geyşaların yüzlerine makyaj yapmaları zorunluydu.
Bu amaçla yalancı safran (Carthamus tinctorius ) kullanmışlardır.
Saçlarına yumuşatılmış balmumu sürmüşler, yüzlerini ise pirinç tozundan elde ettikleri pudra ile renklendirmişlerdir.
Avrupa’da ortaçağ, Rönesans ve endüstri devrimine kadar geçen dönemde sıradan insanlar,
dışarıda tarımsal işlerde çalışmak zorundaydılar dolayısıyla beyaz tenli Avrupa ırkı güneşten esmerleşiyordu.
Daha soylu erkek ve kadınların ise boş zamanları olduğundan ve güneş altında çalışmak zorunda olmadıklarından ten renkleri değişmiyordu.
Dolayısıyla Avrupa’da ten rengi insanların soylu olup olmadıklarını anlayabilmek için bir kriter haline gelmişti.
Soylular ten renklerini daha beyaz gösterebilmek amacıyla yüzlerine pudra ya da arsenik karışımlı beyaz kurşun sürüyorlardı bu sayede
daha da aristokrat bir görünüm elde ettiklerini düşünüyorlardı.
İngiltere’de 1.Elizabeth yüzünü beyaz kurşunla süsleyen ( gençlik maskesi olarak tarihe geçmiştir ) en meşhur simalardan biriydi.
Anadolu, yüzyıllar boyunca ipek yolu rotasında bulunduğundan eski dünyada her ne varsa buraya ulaşıyordu.
Kına, Anadolu halkının düğün törenlerinde el ve ayaklarını boyamak ve saç renklerini değiştirmek için kullandıkları bir ürün olmuştur.
Ayrıca özel bir toprak türü olan “ kil “ de saçları beslemek ve yumuşaklık kazandırmak için kullanılmıştır.
20. ci yüzyıla gelindiğinde ise Avrupa ve Amerika’da makyaj yapmak, modaya uymanın göstergelerinden biri haline gelmiştir.
Özellikle tiyatro,müzikal ve bale gibi sahne sanatlarının çok yaygın olduğu bu dönemde önemli başrol oyuncuları bu eğilimi tetiklemişlerdir.
Bu oyuncular arasında en ünlü olanları ise Mathilde Kschessinska, Sarah Bernhardt tır.
Ancak hiç kuşku yok ki Kozmetiğin bu denli hızla yayılmasının esas lokomotifi California Hollywood ta ortaya çıkan sinema endüstrisidir.
Kozmetik sektöründe ki hızlı talep patlamasını erken fark eden Max Factor, Elizabeth Arden, Helena Rubinstein gibi firmalar bu dönemde kurulmuşlardır.
Modern zamanların ilk sentetik saç boyası L’oreal in de kurucusu olan Eugène Schueller tarafından 1907 de bulunmuştur.
1936 da ise Eugène Schueller ilk güneş koruyucu kremi piyasaya sürmüştür. 1920 lerin “yeni nesil” kırmızı ruj, kırmızı oje, koyu renk göz makyajı, bronz cilt görünümü ise
Coco Chanel tarafından yaratılmıştır.
Böylece soyluların beyaz tenli gibi görünmesi saplantısı da yıkılmıştır.
Chanel hem erkeklerin hem de bayanların bronz ten görünümü elde edebilmeleri için düzinelerce farklı renkte ve türde ürün üretmiştir.
Ancak Asya’da hala beyaz tenli olabilmek bir ayrıcalık olarak görünmektedir.
1960-1970 lere gelindiğinde batı dünyasında esmeye başlayan feminizm rüzgarı ve “bir obje değil bir birey” olarak görünme isteği,
bayanların “sıfır makyaj” ı tercih etmelerine yol açmıştır.
1970 lerden sonra ise kozmetik ürünleri “doğal görünüm” sağlayan ve “çekici görünüm” sağlayan olarak iki grupta trend yakalamıştır.
İlk deodorant 1888 de,Roll-on deodorant 1952 de, gazlı deodorantlar ise 1965 te üretilmeye başlanmıştır,
ancak ozon tabakasına zarar verdiği gerekçesiyle Kyoto protokolünü imzalayan ülkelerde eski nesil gazlı deodorantların üretilmesi ve
satışa sunulması yasaklanmış durumdadır.
1990 lı yıllardan sonra ise yaşlanma karşıtı,bilimsel verilere dayanan dermo-kozmetik ürünler, nanozomlar, peptidler,doğal ajanlar içeren ürünler,
doğaya zarar vermeyen renkli kozmetikler, amonyak içermeyen organik saç boyaları, SLES ( Sodium lauryl ether sulfate ) ve SLS ( Sodium lauryl sulfate ) içermeyen özel şampuanlar,
erkekler ve çocuklar için özel olarak üretilmiş kozmetikler vs artan oranlarda Pazar payı bulmaktadırlar.
Elbette kozmetik ürünlere artan talebi fark eden birçok yerli ya da yabancı firma 2. kalite aktiflerle ürün geliştirme yoluna gitmektedirler.
Burada sorumluluk biraz da tüketiciye düşmektedir.
Ürün satın alırken araştırma yapılması ve ürün içeriğine çok dikkat edilmesi zorunlu hale gelmiştir.
Bu hem kalitesiz ürünleri ayırt etmede hem de bir ürüne hak ettiğinden yüksek bedellerin ödenmemesinde seçilebilecek en doğru yoldur.
Bugün dünya kozmetik pazarının büyüklüğü 250 milyar dolar civarındadır,
Türkiye’de ise kozmetik pazarı sadece 2 milyar dolar büyüklüğe sahiptir ve %80 i ne yazık ki yabancı markaların kontrolü altındadır.
Avrupa’da kişi başına düşen kozmetik harcaması 150 dolar iken bu rakam Türkiye’de hala 30 dolar civarındadır.
Ancak batı dünyasında genç nüfusun azalması, Türkiye’de ise artması sebebiyle yakın gelecekte
Türkiye’de kişi başına düşen kozmetik harcamasının hızla artacağı öngörülmektedir.

24 Ekim 2015 Cumartesi



  • Doğal Kozmetik
  • 22 Ekim 2015 Perşembe




    Mercani Doğal Kozmetik




    Mercani Kozmetik dünyaca seçkin doğal kozmetik ve ev kozmetiği ürünlerinin Türkiye temsilciliklerini bünyesine alarak Adil Ticaret ilkelerine bağlı olarak Türkiye pazarında hizmet vermek amacı ile kurulmuştur. 

    İnsanı ve sağlığı en büyük değer olarak alan yaklaşımımız ile insan sağlığını tehdit eden hiçbir ürün ve hizmeti müşterilerimizin erişimine sunmuyoruz. 

    İnsana iyi gelecek her şeyin doğada var olduğuna inanıyoruz.
    Maroma  Türkiye distribütörlüğü çerçevesinde 2015 yılı içinde pazara sunduğumuz ürünler ;
    ·         Doğal  Ortam Kokuları
    ·         Doğal Kozmetik Ürünleri
    ·         Doğal Kokulu Mumlar
    ·         Doğal Tütsüler
    ·         Doğal Bebek Ürünleri
    ·         Doğal Haşere Kovucular
    ·         Doğal Spa/Aromaterapi Ürünleri

    Maroma Auroville Asya kıtasında sadece 16 işletmenin sahip olduğu WFTO (World Fair Trade Organization) sertifikasına sahiptir.Ticaretin tüm proseslerini ilgilendiren bu sertifika tüm üretim elemanlarının (hammadde-işgücü-çalışma koşulları-ekolojik iz) adil ticaret ilkelerine uygun olarak değerlendirilmesini temsil etmektedir.

    Maroma ürünleri istinasız tamamı ekolojik ve %100 doğaldır.
    Maroma’nın kokuları, Brüksel'de bulunan Uluslararası Parfüm Birliği tarafından belirlenen kurallara uygundur.
    Bebek ürün grubumuz SLES, SLS , FTALAT, PARABEN, SENTETİK MADDE içermez, hepsi doğal kokuludur.
    Ürünlerimiz tamamen toksik madde içermeyen cinstendir ve hayvanlar üzerinde hiçbir test yapılmamıştır. 
    Parfüm grubumuz alkolsüz ve tamamen doğal yağlardan elde edilmektedir.


















  • Doğal Kozmetik






  • Doğal ortam kokuları

    Evler ve ofisler için oda kokuları yaratma konusunda Maroma sunduğu farklı çeşitlerle oldukça başarılıdır. Oda kokuları ,parfümlü matlar, mumlu sıvılar , elektrikli difüzorler , kitap ayraçları, spiralli tütsüler ve dolaplara yerleştirilen keseler; çekmecelerde , raflarda ve hatta yastık altlarında kullanılabilir, çevreye güzel koku yayar ve renk katarlar. Tüm bu ürünler geniş çeşitlilikteki renkleri ve kokularıyla her duruma ve isteğe göre seçilebilir.



    Mercani Doğal Kozmetik


                                                   BİTKİSEL YAĞLAR VE FAYDALARI


              



                                          ACI BADEM YAĞI :
        Öksürük kesici idrar arttırıcı, kurt düşürücü ve şeker hastalığı için kullanı­lır. Aynı zamnda güneş yanıklarının tedavisinde de kullanılır Kuru ve çatlak cilt bakımında etkilidir. Stres ve yorgunluk için masaj yağı olarak kullanılır.
       Protein, Şeker ve amigdalin içerir.
     Kullanılışı: Bir çay bardağı suya 2 damla damlatılarak günde 3 defa alınır. Bilhassa bebeklerin kabızlıklarında badem yağı eşit miktarlarda bal ve pekmez ile karıştırılıp 4-5 saatte bir çay kaşığı verilir. Haricen cilde masaj şeklinde sü­rülmesi da faydalıdır.
    Serin, ışıktan uzak ve ağzı sıkıca kapalı olarak, çocukların ulaşamayacağı bir yerde saklanmalıdır.
                               ADAÇAYI YAĞI

               
        Bebeklerde grip ve soğuk algınlığında kullanılır. Yine bebeklerde gaz gideri­ci, mide gazı giderici, ter kesici ve idrar arttırıcı etkileri vardır. Astım ve bayan­larda adet düzensizliklerinde hormon dengelenmesinde kullanılır. Cilt bakım ve temizliğinde kullanılır. On iki parmak bağırsağındaki yaralara da faydalıdır.
        Tuyon, sincol, barneol ve piren maddelerini içerir.
    Bir çay bardağı suya 3 damla damlatılarak günde 1 defa içilir. Yara üzerine SAKLI ŞİFA
    direkt tatbik edilebilir.
    Uyarı: Günde 3 damladan fazla içilmez. Fazla kullanımı epilepsi ve kram­pa yol açabilir.


     
    ALABALIK YAĞI
               
        Alabalıktan elde edilen balık yağı, özellikle romatizma ve bel fıtığı ağrıların­da oldukça etkilidir. Mafsal Ayrıca kas gevşetici olarak ve kreçlenmeler, maf­sal ağrılarında etkilidir.
    Hindistan cevizi yağı, kakao yağı, ceviz yağı ile karıştırılarak ağrılı bölge­ye sürülür.
    İçilmez, haricen masaj yapılarak olarak kullanılır. Fazla uzun süre kullanıl­ması kemikleri yumuşattığından istenmeyen kemik kırıklarına sebep olabilir.
         Hardal tohumu dövülüp, bal ile karıştırılarak yenirse faydalıdır. Ayrıca, aşa­ğıdaki yağlar belli oranlarda  karıştırılıp ağrılı bölgeye tatbik edilir;
    Pelesenk yağı: 100g. Kekik yağı: 70g. Alabalık yağı: 50g. Karanfil yağı: 25g.
                        
       ANASON YAĞI
                    
    Bebeklerde gaz giderici, mide gazı giderici, ter kesici ve idrar arttırıcı etki­leri vardır. Astım ve bayanlarda adet düzensizliklerinde hormon dengelenme­sinde, cilt bakım ve temizliğinde kullanılır. On iki parmak bağırsağındaki ya­ralara da faydalıdır.
    Tuyon, sincol, barneol ve piren maddelerini içerir.
    2-10 Damla bir şeker parçası üzerine damlatılarak veya bir fincan suya 4-5 damla damlatılarak günde 3 defa kullanılır.
    Uyarı: Daha yüksek miktarda alındığı zaman hafif bir sarhoşluk sonra uy­ku meydana getirir.


                             
    ARDIÇ YAĞI


              


         İdrar söktürücü ve iştah açıcıdır. Toksinlerin vücuttan atılmasında yardım­cıdır. Kalp yetmezliği, soğuk algınlığı, romatizmal hastalıklar ve kramplar­da kullanılır. Deri hastalıklarında ve selilüt tedavisinde etkilidir. Burkulma ve çarpma gibi kazalarda ağrı kesici ve hareket kabiliyetini arttırıcı özelliği vardır. Astım hastalarında ve idrar tutamayan çocuklarda faydalıdır.
    Organik asitler, glikoz, sakkaroz, juniperin, reçineli bileşikler ve acı mad­de içerir.
    Bir çay bardağı suya 5 damla damlatılarak alınır. Selilüt tedavisinde haricen masaj yapılarak cilt altında toplanan yağların terleme yoluyla dışarı atılmasın­da etili bir tedavi uygulanır.
    Fazla alındığı takdirde böbrekleri tahriş eder ve idrar yollarında kanamaya sebep olur. Hamilelikte kullanılmamalıdır.PİRİİ WORLD


                      
     ARDIÇ KATRAN YAĞI



                  

          Ardıçın özel türünden elde edilen ardıç kat­ranı yağı tüm deri hastalıklarında (egzama ve u­yuz gibi) mantar hastalıklarında, cilt kaşıntıların­da, sedef, varis ve ağrılarında kullanılır.
    Organik asitler, glikoz, sakkaroz, juniperin, reçineli bileşikler ve acı madde içerir.
    Kullanılacak doku önce defne sabunu ile yı­kanır. Ardıç katran yağı ince bir tabaka halinde cilde sürülür.
             


                        
    AVAKADO YAĞI



               
        Cilt nemlendirici ve yumuşatıcı olarak kullanı­lır. Selilütte etkili olduğu bilinmektedir.
                         

                                  
     BADEM YAĞ
                   


               


        Kaş, kirpik, cilt ve saç bakımının vazgeçilmez ürünlerinden birisi. Cildi bes­ler ve yumuşatır. Saç güçlendirici, kırık oluşumunu engelleyici, besleyici, koru­yucu ve nemlendirici olarak saç bakımında kullanılmaktadır. bir çay kaşığı ba­dem yağının içine biraz hindistan cevizi koyup bebeklere içirildiğinde, bebeğin kabızlık sorununu gidermiş oluyorsunuz. Cilt masajı şeklinde kullanılır. Hari­cen saç diplerine parmak ucu ile friksiyon yapılır. Günde bir tatlı kaşığı yutul­ması


                                              BERGAMUT ESANSI



             
        Stres ve yorgunluğu giderici ve bağışıklık sistemini kuvvetlendiricidir. Egza­ma tedavisinde de kullanılır. İştah arttırıcı ve safra söktürücü etkisi vardır. Ay­rıca çayda lezzet ve koku verici olarak da kullanılır.
    Dâhilen; bir fincan suya 2-3 damla damlatılarak, günde 2 defa kullanılır. Ha­ricen; cilde masaj yapılarak stres ve yorgunluğu giderici olarak kullanılır.

                                            BİBERİYE YAĞI


                    
        İdrar söktürür gaz giderir, kan dolaşımını arttırır, bronşite ve sinüzite, sarı­lık ve karaciğer yetmezliğinde de kullanılır. Uykusuzluğu ve sinir sistemini dü­zenler. Kolestrolü denetler.
    Kamfer, terpen, tanen, reçine, acı maddeler, saponin, cholin, glikozit, orga­nik asitler, kâfur içerir.
    Bir fincan suya 2-3 damla damlatılır veya şekere damlatılarak günde 3 de­fa kullanılabilir. Sinüzite romatizmal ağrılara sivilceler üzerine sürülerek kul­lanılır.


                                               BUĞDAY YAĞI



                  
       Hücre yenileyici, selülit için; yanık yara ve diğer cilt problemlerinde kırışık­SAKLI ŞİFA
    lıklarda etkili olarak kullanılır. Ayrıca hassas ve yıpranmış saçlar için faydalıdır. Cilt lekeleri güneş lekeleri ve doğum lekelerini giderir.
    B vitaminleri ve mineraller içerir.
    Dâhilen; günlük bir çay kaşığı kulllanılır. Haricen; Saç için friksiyon cilt için masaj şeklinde uygulanır.


                                                   CEVİZ YAĞI


                         


        Kuru ciltlerde yumuşatıcı ve besleyici etkiye sahiptir. Doğal nemlendirici­dir. Saç diplerini ve saçları besler. Ayrıca romatizmaya iyi gelir. Güneşte bronz­laştırıcı olarak kullanılır.
    %70 civarında yağ taşıdığı saptanmıştır.
    Haricen cilde masaj şeklinde uygulanır.



                                             ÇAM TEREBENTİN YAĞI



                            



        Solunum bel soğukluğunda ve idrar yolu hastalığında kullanılan etkili bir antiseptiktir. Saçı besler, kuvvetlendirir; dökülmeyi önler, kepeği giderir. Saç diplerinde mikro organizmaların oluşumunu engeller.
    Reçine asiti, kolofan ve pinen içerir.
        Günde 1-2 damla bir şeker parçası üzerine damlatılarak alınır. Saç diplere masaj yaparak kullanılır. 200 gr lık şampuana 20 damla damlatılarak kullanılır.
    Böbrekte tahriş yaptığından böbrek rahatsızlığı olanlar içmemelidir.


                                                  ÇİLEK ESANSI



                         
        Çilek esansı, cildi canlandırıcı, besleyici ve gözenekleri sıkılaştırıcı etkile­ri bulunan ve Pasta-Kek yapımında güzel kokusundan dolayı esans olarak kul­lanılan şifalı bir yağdır. Cildi gerer ve sıkılaştırır. Çok güzel bir kokusu vardır.


                                   Çilek Yağının Esansının Faydaları:




                     

    Harika bir kokuya sahip olması nedeniyle, ilk olarak iyi bir aroma terapi ya­ğıdır. Vücudu kuvvetlendirir. Cilde tazelik ve güzellik verir. Cildi sıkılaştırıcı, besleyici ve gözenekleri sıkıştırıcı etkileri vardır. Pasta ve kek yapımında hoş kokusu ile aroma olarak kullanılır.
        Cildi sıkılaştımak, beslemek, cilde canlılık ve tazelik vermek için cilt maskesi olarak kullanılır. Pasta ve keklerde koku vermesi için ilave edilir.
        Banyo suyuna 1-2 damla damlatılarak veya pamuk yardımıyla cilde sürüle­rek kullanılabilir.
    Ayaklar için de, vazeline, çilek yağı ve papatya yağı ekleyerek hazırladığınız karışımı kullanabilirsiniz.

                                    ÇİLEK YAĞI ile CİLT MASKESİ TARİFİ



                         
    Malzemeler: 20 ml kayısı yağı, 20 ml buğday yağı, 20 ml mavi anemon çi­çeği, 20 ml çilek yağı,
    Hazırlanışı ve Uygulanışı: Tüm malzemeleri cam bir kapta karıştırın. Bu ba­kım ürününü kullanmadan önce, cildinizi gül suyu ile temizleyin. Tüm cildini­ze uygulayın. Fakat göz çevresine uygularken, dıştan içeriye doğru uygulama­nız gerekmektedir.
        Çilek Esansı ve Faydaları hamilelikte çileğin faydaları çilek esansı hamilelik­te çileğin faydaları esans nasıl yapılır çilek esansı
    Cildi sıkılaştırıcı, besleyici ve gözenekleri sıkılaştırıcıdır. Pasta-Kek Esansı ve koku için kullanılır.


                                            ÇİN YAĞI



                     
        En büyük özelliklerinden biri tamamen doğal olması,hiç bir yan etkisi ol­mayan bu yağ, tüm yaş gruplarında güvenle kullanılmakdadır. Rahatlatıcı ve a­nestezik özelliğinden dolayı yüzyılladır uzakdoğuda bitkisel tedavilerde önemli bir tutmakta olan çin yağı, nanenin bir türünden yapılmakdadır.
        Zaman zaman hepimizin dayanılmaz baş ağrıları olur, özelliklede miğren ağrıları dayanılmaz, çoğu zaman ağrı kesiciler bile fayda etmez. böyle bir za­manda Çin yağını deneyin yaklaşık 5 dakika sonra ağrınızın geçtiğini görecek­siniz.
         Öksürük üst solunum yolları şikâyetleri Mide bulantısı azaltıcı, gaz ve ağız kokusu giderici Baş ve diş ağrıları Miğren rahatsızlıklarında, Romatizmal ağrı­larda kullanılır.
    Kullanımı: Haricen romatizmal ağrılarda masaj yaparken; baş ağrısında şa­kalara, ya da ağrı bölgesine göze temas ettirmeden, hafif masaj yaparak kul­lanılır.
        Dâhilen, yarım fincan suya bir iki damla damlatılırak, nezle, öksürük ve üst solunum yolları şikâyetlerinde içilir. Ayrıca buğu şeklinde de uygulanır. Diş ağ­rılarında pamuğa 1 ya da 2 damla damlatılırak ağrıyan diş üzerine konulur. Ay­rıca kesme şeker üzerine 1 ya da 2 damla damlatılırak ağızda eritilir.
    Uyarı: Safra yolu tıkanıklığında, safra kesesi iltihaplanmasında, karaciğer ve barsak rahatsızlıklarında dâhilen alınmamalıdır. Gözle temas edilmemelidir.


                                    ÇÖREK OTU YAĞI



               
    İdrar ve süt arttırıcı iştah açıcı, adet söktürücü etkilere sahiptir. Sinüzit, ro­matizma ve grip döneminde kullanıldığında bağışıklık sistemini güçlendirir, vücudu dirençli tutar. Ayrıca astımı şeker, Hemoroite faydalıdır. Saçı besler, dökülmesini önler.
    Günde 3 defa 1 fincan suya 4-5 damla damlatılarak içilir. Ayrıca saç dökül­mesi ve kepeğe karşı saç diplerine friksiyon şeklinde kullanılır. Sinüzit için sa­bah akşam buruna 1-2 damla damlatılır. SAKLI ŞİFA )


                                        ÇUHA ÇİÇEĞİ YAĞI



                    
         Cildi yumuşatır, karma ciltleri normale çevirir. İçeriğinde E vitamini ve çu­ha çiçeği özü vardır. İştahı keser, bağışıklık sistemini güçlendirir. Bayanların ö­zel günlerindeki baş ve karın ağrılarının giderilmesine yardım eder. Hanımlar­daki adet düzensizliklerinin giderilmesinde faydalı olabilir. Menopoz belirtile­rini azaltıcı etkisi vardır. Egzama ve sedef hastalarının ciltlerini sağlıklı bir gö­rünüme kavuşturmaya yardımcı olabilir. Çinko (mineral) ile birlikte alındığın­da ergenlik sivilcelerini (Akne) iyileştirebilir. Aşırı alkol ve sigara kullanımı so­nucu oluşan toksik (zehirli) etkileri azaltır. (Antioksidant etki) Yaşlılık etkileri­nin geciktirilmesine faydalıdır. Romatizma ve mafsal (eklem) iltihabı ağrıları­nın azaltılmasına yardımcı olabilir.
        Kireçlenme sonucu meydana gelen bel, sırt, diz, omuz ve boyun ağrılarına karşı faydalı olabilir. Yorgunluğu azaltmak ve çalışma isteğinizi artırmak için faydalıdır. Güçsüz ve kırılgan tırnakları güçlendirir.
        MS hastalığının ilerlemesini yavaşlatmaya faydalıdır.
    Kullanım Önerisi: Çuha Çiçeği Yağı’dan, günde 3 kez yemeklerden sonra ek gıda olarak 1-2 softgel alınabilir. Bilinen herhangi bir yan etkisi yoktur.

                                    DEFNE YAPRAĞI YAĞI



                  
       Yemeklerde güzel koku vermek için kullanılır gargara yolu ile alındığında bademcik iltihaplarında soğuk algınlığına ve gribal enfeksiyonlara iyi gelir. Ter­letici ve Antiseptik özelliklere sahiptir. Saç ve kafa derisi tedavilerinde kullanı­lır. Saç büyümesine etki eder. Ayrıca gaz giderici ve kan gevşeticidir.
    Bir fincan suya 4-5 damla damlatılarak. Günde 2 defa içilir. Parmak uçlarıy­la friksiyon şeklinde kullanılır.
    Hamilelikte kullanılmamalıdır. Kızdırıcı özelliği nedeni ile cilt üzerinde kul­lanılırken dikkat edilmelidir.


                                       DEFNE UÇUCU YAĞI



                  


       Yemeklerde güzel koku vermek için kullanılır. Gargara yolu ile alındığında bademcik iltihaplarında soğuk algınlığına ve gribal enfeksiyonlara iyi gelir. Ter­letici ve antiseptik özelliklere sahiptir. Saç ve kafa derisi tedavilerinde kullanılır. Saç büyümesine etki eder. Ayrıca gaz giderici ve kan gevşeticidir.
    Dâhilen; bir fincan suya 4-5 damla damlatılarak günde 2 defa içilir. Hari­cen; parmak uçlarıyla friksiyon şeklinde kullanılır. (Hamilelikte kullanılmama­lıdır. Kızdırıcı özelliği nedeniyle cilt üzerinde kullanılırken dikkat edilmelidir.)


                                           FESLEĞEN YAĞI



                    
        İştah açıcıdır. Tonik etkisi vardır. Selüloitleri tedavi eder. Arı sokmasında faydalıdır. Ağız yaralarını tedavi eder. Cilt ve sivilce için; yüze sürülür. Kokusu sivrisinek ve tahtakurularını uzaklaştırır. Baş ağrısı ve migrende kullanılır. Cildi canlandırıcı ve sıkılaştırıcı olarak kullanılmaktadır. Yatıştırıcı, idrar arttırıcı ve  gaz söktürücü etkilere sahiptir.
    Günde 2 defa bir çay bardağı suya veya şekere 2-3 damla damlatılarak alınır.
    Fazla miktarda kullanılması sakıncalıdır.


                                              FINDIK YAĞI



                      
    Kuru ve yıpranmış ciltlere rahatlıkla uygulanır varis ve saçkıran hastalığı i­çinde faydalıdır. Doğum öncesi, doğum sonrası cildin esnekliğini sağlamak ve cilt çatlağını önlemek amacıyla masaj yapılarak kullanılır.
    Sabit yağ, fosfor kalsiyum, protein ve şeker içerir.
    Masaj olarak kullanılır. Saç diplerine parmak uçlarıyla friksiyon yapılır.


                                            GREYFURT YAĞI



                 
         Greyfurt yağı, meyve kabuklarından soğuk pres yöntemiyle elde edilir. C vi­tamini yönünden oldukça zengindir. Bu özelliği ile şifalı bir bitki yağıdır.
    Greyfurt yağı soğuk algınlığı ve gribe karşı faydalıdır. Göğüs toparlama ve sıkılaştırmada faydalı olabilir. Baş ağrısı, halsizlikte ve yağlı, akneli cilde karşı kullanılabilir. Düzenli kullanıldığında sıkılaştırıcı, yağ yakıcı, selülit ve bölge­sel zayıflamada etkili olur. Anksiyete giderici, zihni rahatlatıcı, moral yükselti­ci, tazelik verici özellikleriyle bir antidepresan görevi yapabilir. Greyfurt yağı, iyi bir aromaterapi yağıdır.

                                                GÜL YAĞI



                    
        Ağrı kesici, keyif verici, uyutucu, öksürük kesici etkileri vardır. Kabızlık ve tansiyon düşmesinde etkilidir. Ayrıca saç uzatıcı ve besleyici etkiye sahiptir.
        Papaverin, kodein tebain, narsoin ve morfin içerir.
    Haricen cilde masaj şeklinde uygulanır. Bir çay bardağı suya 10-15 damla damlatılarak gargara yapılır.


                                        HARDAL YAĞI



                 
        Hardal yağı, son dönemlerde birçok uzman tarafından önerilen, ağrı kesici bir yağdır. Özellikle, bel, boyun ve diz ağrı için oldukça faydalıdır. Beyne ve ak­ciğere kan hücum etmesi hallerinde faydalıdır. İştah açıcı ve hazmı kolaylaştı­rıcıdır. Akciğer zarı iltihabında kullanılır. İç organlarda biriken kanı dışarı atar. Göğsü yumuşatıcı özelliği vardır. Öksürük kesici olarak kullanılır.
    1 damla hardal yağı, bir çay bardağı dinlendirilmiş su içine damlatılarak, günde 2-3 kez kullanılır.
    5 lt ılık su içine 7-10 damla hardal damlatılır ve bu su ile ayaklar banyo ya­pılır. Ayaklarda kızartı meydana gelince banyoya son verilir.
    Ayrıca; hardal banyosu tahris edici olduğundan kanı cilde çekmek ve ağrı kesmek maksadıyla kullanılmaktadır.
    Önemli UyarıDirekt olarak cilt ile, uzun süreli olarak, temas ettirildiğin­de, deride yaralar meydana gelebileceğinden, kullanım süresi ve dozunun çok SAKLI ŞİFA
    iyi ayarlanması gerekir.


                                            HAŞHAŞ YAĞI



                    

        Ağrı kesici, keyif verici, uyutucu, öksürük kesici etkileri vardır. Kabızlık ve tansiyon düşmesinde etkilidir. Ayrıca saç uzatıcı ve besleyici etkiye sahiptir.
    Papaverin, kodein tebain, narsoin ve morfin içerir.
    Günde 2-3 damla bir şeker parçası üzerine damlatılarak veya yarım çay bar­dağı suya 2-3 damla damlatılarak alınır.Saça friksiyon şeklinde uygulanır.

                                               HAVUÇ YAĞI


                          
        Ultraviole (UV) ışınına karşı vücut bağışıklığını arttırır, cildin bozulması­nı önler. Güneş yanıklarının iyileşmesine yardımcı olur. Hücre yenileyici İdrar arttırıcı kan temizleyici kan yapıcı ve kolesterolü düzenleyici etkileri sahip ol­duğu bilinmektedir. Ayrıca ses tellerine faydalıdır. Güneş yağları da bronzlaş­tırmayı kolaylaştırır.
    Uçucu yağ, sabit yağ, şeker, A vitamini, karotin ve rezin içerir
    Günde 2-3 damla bir şeker parçası üzerine damlatılarak veya yarım çay bar­dağı suya 2-3 damla damlatılarak alınır.


                                        HİNDİSTAN CEVİZİ YAĞI



                     
         Hazım kolaylaştırıcı bulantı ve kusmayı giderici etkiye sahiptir. İltihaplan­maya karşı etkili olması nedeni ile haricen eklem ve kas ağrılarına romatizma­ya karşı kullanılır. Fiziksel yorgunluğu giderici etkiye sahiptir. Saç dökülmesin­de etkilidir. Ayrıca pastalarda esans olarak kullanılır.
    Myristicin içerir.
    2-3 Damla bir fincan suya damlatarak kullanılır. Uygulanacak yere defne sa­bunu ile temizlenir. Bol miktarda yedirilerek tatbik edilir. Ayakta oluşan man­tar hastalıklarında da sürülerek kaşıntı önlenir. Masaj yapılarak cilt altında top­lanan yağ ve toksit maddelerin terleme yolu ile dışarı atılmasını sağlar.
    Uyarı: Hamilelikte kullanılmaz.


                                                HİNT YAĞI



                        
         Hint yağı geçmiş zamanlardan günümüze kadar kullanılan yağlardan biridir. Hint yağı, çok iyi bir yüz temizleyicisi. Hint yağı saçlarınızı besler ve uzaması­na yardım eder. Yakı olarak da kullanılır.
    Baş ağrısı, sinüzit, karın ağrısı, mide ağrısı, cilt altı kistleri, siğiller, eklem ve romatizma ağrısı, yumurtalık kisti; kemik, kas ağrıları, bel ağrısı, sırt ağrısı, bo­yun ağrısı tedavisinde oldukça yaygın ve etkili olarak kullanılır.


                                   ISIRGAN TOHUM YAĞI



               
         Saç dökülmesinde romatizma hücre yenileyici kan temizleyici, miyom kü­çültücü olarak kullanılır.
    Potasyum tuzları, organik asitler, histamin ve asetilkolin içerir.PİRİİ WORLD
    Dâhilen bir fincan suya 5 damla damlatılarak günde 2 defa kullanılır. Hari­cen cilde masaj yapılarak kullanılır. Saç diplerine friksiyon yapılır.


                                       JOJOBA YAĞI



                
         Cildi yumuşatır. Çizgileri ve kırışıklıkları azaltmak için kullanılır. Kuru cilt­leri nemlendirir. Akneleri giderir. kuru ve kırık saçları besler parlaklık verir. Saç şekillendirici olarak kullanılır.
    Tohumlarında %50 oranında yağ içermektedir.
    Saçlara friksiyon yöntemi ile cilde masaj yapılarak kullanılabilir.


                                               KAKAO YAĞI



                


         İdrarı söktürür. Vücuttaki zehirli maddeleri dışarı atar. Böbrek iltihabını gi­derir. Besleyici, uyarıcı, iştah açıcı ve kuvvet vericidir. Haricen basur meme­lerini, kadınların göğüslerindeki yara ve çatlakları yumuşatmak için kullanılır.
    Sabit yağ, tanen, nişasta, şekerler, alkoitler (teobromin, kafein) taşımaktadır.
    Günde 2-3 damla bir şeker parçası üzerine damlatılarak veya yarım çay bar­dağı suya 2-3 damla damlatılarak alınır.


                            
    KANTARON YAĞI



           
     



      Hazmı kolaylaştırıcı ve iştah açıcı özelliklere sahiptir. Ateş düşürücü etkisi vardır. Bağırsak spazmlarını çözer. Bağırsak solucanlarını düşürür. Hemoroi­de faydalıdır. Yara ve yanıkları iz bırakmadan iyileştirir. Mide ağrılarını dindirir, mide ülseri, gastrit, mide ve bağırsak yaraları için, özellikle onikiparmak bağır­sağı yara ve iltihapları için bulunmaz bir şifa iksiridir.
    Korku ve heyecan giderir, cesaret verir. Bu nedenle savaştan korkan ve he­yecanlanan askerlere içirilirdi.
       Harici yara ve yanıkları iz bırakmadan tedavi eder.
    Yanıklar için ve bilhassa basurlar için çok iyi geldiği görülmüştür. Antisep­tik özelliği vardır. Akciğer hastalığı, damar sertliği ve sinir iltihapları içinde i­yi gelir.
    Savaşta yaralanan askerlerin yarasını iyileştirdiği için bu şifalı bitkiye “kılıç otu” da denir.
    Sarı kantaron mevsiminde usulüne uygun olarak kesilir, toplanır ve gölgede kurutularak saklanır. Uçucu yağ, rezin, acı maddeler (glikozitler), reçine, pek­tin ve kolin içerir.
    Günde 2 defa öğle ve akşam yemeklerinden önce 5-6 damla alınmalıdır. Hemoroide dıştan sürülür.



                                                KARABAŞ YAĞI




                  
         Kalbi kuvvetlendirir. Damar sertliğine kolesterol ve şekere faydalıdır. Uyku­suzluğu giderir, balgam  söker, vücuda zindelik verir. Egzama yaralarına iyi ge­lir. Sivrisinek kovucudurSAKLI ŞİFA
    Kâfur, fenkon, borneol ve sineol içerir.
       Günde 2 şer damla sabah akşam yarım fincan suya damlatılarak kullanılır. Cilde sürülür.


       
                                      KARANFİL YAĞI




                   



       Ağız ve mide kokularını giderir. Sinirleri uyuşturur antiseptik ve ağrı kesici olarak kullanılır. Diş ağrılarında etkilidir. Dişeti çekilmesi ve iltihaplarında fay­dalıdır. Haşere kovucudur.
        Uçucu yağ, sabit yağ ve tanen içerir.
    Dâhilen 1 fincan suya 2 damla damlatılarak içilir. Diş ağrılarında pamuk ü­zerine damlatılarak diş üzerine tatbik edilir.
       Karanfil yağı cilde sürülmemelidir.


                                         KAYISI YAĞI




                   
        Yüz temizliğinde kullanılır. Akneleri temizler. Cilde canlılık verir. Yaşlan­ma ile ortaya çıkan kırışıklıkları giderir. Nemlendirici özelliğe sahiptir. Parazit problemlerinde kullanılır. Pastalarda esans olarak kullanılır.
        Tanen, zamk, şekerler, organik asitler, saponin ve anonin içerir.
    Haricen cilde pamukla tatbik edilir. Dâhilen, bir fincan suya 3 damla dam­latılarak kullanılır.


                                              KEKİK YAĞI





                             


        Bronşit, nezle, grip, solunum yolu rahatsızlıklarına dişe eti iltihaplarına iyi gelir. kurt düşürücüdür. Alyuvar oluşumunu arttırır. Şeker hastalığına iyi gelir. Yara ve yanıklara antiseptik olarak kullanılır. Romatizmaya iyi gelir. Gastrit gi­bi mide rahatsızlıklarına yardımcı olur
        Carvacrol, p-cymene, terphinene, caryophyllene, myrcene, linalool, thymol, terphinen-4-ol, thujene, pinene, camphene, borneol ve humulene içerir.
    2-3 damla yarım fincan suya katılarak veya şeker üzerine damlatılarak kulla­nılır. Parmak uçlarıyla masaj şeklinde tatbik edilir.
    Fazla miktarda dâhilen kullanımı sakıncalıdır.


                                                  KETEN YAĞI




                   


         Menapoz sıkıntılarını giderir. Mide ağrılarını ve kabızlığı giderir. Hazmı ko­laylaştırır. Sindirim sistemi iltihaplarında etkilidir. Zihin açıcıdır.
    Müsilaj, linamarin, doymamış yağ asitleri ve protein içerir.
    Bir fincan suya 5 damla damlatılarak içilir.


                                               KENEVİR YAĞI



                      

    Genel Destek
    Linoleik (Omega 6) ve linolenik asit (Omega 3) bakımından zengin bir yağ olan kenevir yağı, sağlıklı ve dengeli bir beslenmeye destek olabilecek bir besin takviyesidir. İçeriğindeki esansiyel yağ asitleri olan Omega 3 ve Omega 6 ile güçlü antioksidan etki gösterebilecek kenevir yağı, harici olarak cilt sorunlarında ve cilt bakımında kullanılabilir.
    ÖNERİLEN KULLANIM ŞEKLİ
    Besin desteği olarak günde 1-2 tatlı kaşığı

                                                   
          KINA YAĞI
                           

     
    Kina yağı faydası hem diştan hem içten çok faydası olan bir yağdır orta asyadan çok eski tibbi yağdir .faydası içten bagirsak yaralarına faydası çok tur.yapımı 20 gr kınaya 100 cc zeytın yağı ekleyin calkalayın ve bekletin 3 gün sonu temiz bir tülbet veya pamukla süzün gün lük bir damla kullanın bir yemek kaşığı su ile için.Çok iştah açtığından yemenize dikkat edin.Türkiye ve dünyada bilimsel çalişmalar yapilmaktadir.Kına yaği çok eskiye dayanir.

                    
                                LAVANTA YAĞI

                 
        İdrar arttırıcı ve romatizma ağrıları dindirici etkileri vardır. Baş ağrısı stres ve kas ağrıları için iyi gelir ayrıca güve ve sivrisinekleri uzaklaştırmak için kulla­nılır. Hassas ve yağlı ciltler için tavsiye edilir. Akneleri ve vücuttaki kötü koku­ları giderir. Cilde sürüldüğünde ateşi düşürür. Saçtaki sirkeleri gidericidir. Koz­PİRİİ WORLD
    metik amaçlı esans ve banyo yağı olarak kullanılır.
    Pinen, cineol, borneol ve organik asitler içerir.
        Bir çay bardağı suya veya bir şeker parçası üzerine 3-4 damla damlatılarak a­lınır. ayrıca cilde masaj yapılarak kullanılır.


                                                  LİMON YAĞI




                
        Ferahlık verir. Grip ve soğuk algınlığına karşı korur. Hafızayı güçlendirir. Boğaz ağrısı mide yanması kan temizleme ve böbrek taşında, bağdokusu has­talığında kas kuvvetlendirir. Diş etini kuvvetlendirir. Sivilceleri giderir. Cildi güzelleştirir. Vücuttaki istenmeyen yağların atılmasını sağlar. Tonik olarak kul­lanılır. mikrop öldürücüdür.. Böcek ve sinek ısırmalarında kaşıntı ve şişmeleri önler pastalara esans olarak kullanılır.
        Hesperidin, şekerler, C vitamini, müsilaj, malik ve sitrik asitler içerir.
       Balla tatlandırılmış suya 2 şer damla damlatılarak günde 3 defa gargara yapı­lıp yutularak kullanılır. Tonik olarak kullanımda bolca masaj yapılarak sürülür.


                                                    MELİSSA YAĞI



                      
         Yatıştırıcı, midevi gaz söktürücü terletici ve antiseptik etkilere sahiptir. Baş ağrısı ve migrende soğuk algınlığında, kas ağrılarında faydalıdır. Mide ülserine iyi gelir. Beyin damarlarını açar cilt temizliğinde cildi güzelleştirir.
    Tanen, sitral, sitronellal ve linolal içerir
    Günde 2-3 damla bir şeker parçası üzerine damlatılarak veya yarım çay bar­dağı suya 2-3 damla damlatılarak alınır.


                                                 MENEKŞE YAĞI



                        


        Cilt hastalıkları, egzama, dermatit ve uyuzda kullanılır. Mikrop kırıcıdır. Saç dökülmesine karşı etkilidir. Kuru saçları nemlendirir. Parlaklık ve canlılık verir. Kozmetik endüstrisinde kullanılmaktadır.
    Tanen, saponinler, flavon glikozitleri, vialamin ve emetin içerir.
    Cilde masaj yapılarak saça friksiyon şeklinde kullanılır.


                                                  MERSİN YAĞI



                  
       Yağlı tahriş olmuş ve iltihaplı ciltler için kullanılır. Hemoroid tedavisinde ve şeker hastalığına karşın etkilidir. Nefes açıcı özelliğe sahiptir. Gerginliğe ve uy­kusuzluğa iyi gelir. Adale kuvvetlendirici ve spor sakatlıklarında masaj için çok uygundur Astımlı hastalarda haricen infizyon şeklinde faydalıdır.
    Tanen, şekerler, strik ve maınik asit gibi organik asitler içerir.
    Dâhilen günde 1 fincan suya 5 damla damlatılarak içilir. Haricen cilde ma­saj şeklinde kullanılır.


                              
    NANE YAĞI



                
        Mide bulantısını keser. Hazmı kolaylaştırır. Gaz söktürücüdür. Sinirleri güç­lendirir. Günde beş damla nane yağı suyla içildiğinde baş ağrılarına iyi gelir. SeSAKLI ŞİFA
    lülit tedavisinde kullanılır. Anne sütünü arttırır. Bağırsak solucanlarını temizler.
        Mentol, mentor, cadinen, pinenler, terpenler ve cineol içerir.
    Dâhilen günde 3 defa bir şeker parçası üzerine 2-3 damla damlatılarak ve­ya 1 fincan suya 2-3 damla damlatılarak içilir. Haricen cilde masaj yapılarak sü­rülür.
    Fazla miktarda kullanılması sakıncalıdır.


                          ELMAYAĞI (YA DA ACI ELMAYAĞI)



                  

        Ülkemizde kimi yerlerde Elmaotu da denilen Anadolu adaçayının çiçekleri­nin ve yapraklı dallarının su buharıyla birlikte damıtılmasıyla elde edilen uçucu yağdır. Kimi eczane ve aktarlarda, küçük şişeler içinde satılır.
       Elmayağı, mide ve bağırsaklardaki gazı söktürücü, sindirimi kolaylaştırıcı, a­şırı terlemeleri kesici ve idrar söktürücü olarak, günde bir kez l bardak suya 3-5 damla katı-larak içilir. Daha fazla dozda alınması sakıncalıdır. Aynı formül dış­tan yaraları temizleyici ve iyileştirici olarak kullanılır. Ancak, fazla etkili olabi­leceği ve ciltte kızarıklıklara yol açabileceği için, badem yağı ya da çiçek yağıy­la biraz inceltilmesi tavsiye edilir.Elma yağı elmadan çikmaz.

                                                 BADEMYAĞI



                    
        Küçük çocukların kabızlığında 1 çay kaşığı verilirse iyi gelir. 1 ölçü badem­yağı 9 ölçü acı kuyu suyuna karıştırıldığında yanıklara karşı birebirdir. Derinin su toplamasını önler.


                                               OKALİPTÜS YAĞI





                       
       Kabızlık, öksürük, sinüzit, şeker hastalığı, romatizma ve selülite etkilidir.
    Dâhilen; bir fincan suya 5 damla damlatılarak balla tatlandırılıp içilir. Ha­ricen; masaj şeklinde ve sinüzit için buğu şeklinde antiseptik olarak kullanılır.


                                  
    PAPATYA YAĞI




                      
       Duyarlı ve problemli ciltler için yaraları iyileştirici ve cildi besleyen özelliğe sahiptir. Bademcik ve diş iltihabında kullanılır.
    Tanen, flavon glikozitleri, bisabolol, arzulen, terepen ve salisilik asit içerir.
    Bir fincan suya 4-5 damla damlatılarak gargara yapılır. Cilde masaj şeklin­de tatbik edilir.
    İçilmesi sakıncalıdır.


                                              PORTAKAL YAĞI




                   
        Mide rahatsızlıklarını geçirir. Hazmı kolaylaştırır. Ateş düşürücüdür. Roma­tizmada faydalıdır. Cildin güzel olmasını sağlar. Yara ve yanıkların tedavisin­de kullanılır. Cildi sıkılaştırır. Sivilce ve akneleri kurutur. Tonik olarak kullanı­lır. Pastalara esans olarak kullanılır. Kan dolaşımını düzenleyicidir. Sinir yatış­tırıcıdır.
    Şekerler, müsilaj, uçucu yağ ve bol miktarda C vitamini içerir.PİRİİ WORLD .Dâhilen yarım fincan suya 3 damla damlatılarak günde 3 defa kullanılır. Ha­ricen cilde masaj yapılarak sürülür.


                                             REZENE YAĞI




               


        Mide şişkinliği, hazımsızlık rahatsızlıklarını giderir. Gaz söktürücü ve an­ne sütünü arttırıcı etkisi vardır. Yara iyileştirici özelliğe sahiptir. Cildi besler ve pürüzleri giderir.
    Anethol ve astragol gibi maddeler içerir.
    Dâhilen bir fincan suya 5 damla damlatılarak içilir. Haricen yara üzerine sü­rülerek kullanılır.


                                             SARIMSAK YAĞI



               


        Mikrop öldürücüdür. Yüksek tansiyonu düşürür. İştah açar hazmı kolaylaş­tırır. Kabızlığı giderir. Kanı temizler. Kalp adalesini kuvvetlendirir. Siyatik va­ris romatizma, mafsal iltihabında faydalıdır. Ayrıca saç uzamasını sağlar, dökül­mesini önler, saçkıran hastalığına iyi gelir.
    Karbonhidratlar (sakkaroz, glikoz) vitaminler (A, B ve C), allicin ve sarım­sağa özel koku veren kükürtlü yağ içermektedir.
    Bir fincan suya, 4-5 damla damlatılarak günde 3 defa içilir. Cilde masaj şek­linde uygulanır.


                                            TATLI BADEM YAĞI



                   
        Kuru ve çatlak ciltleri çok olumlu etkiler ve pürüzlerini giderir. Ayrıca saç besleyici olup dökülmesini önler. Kabızlık giderici özelliğe sahiptir.
    Protein ve şeker içerir.
    Saç diplerine parmak uçlarıyla friksiyon yapılır. Kabızlık için günde 1 çay kaşığı içilir.


                                                      SUSAM YAĞI



                     
        Dâhilen müshil, haricen ise özellikle kuru ciltlere kirpik, kaş ve saçlara ra­hatlıkla kullanılır. Şeker hastalığında da kullanılmaktadır. Yanıklarda iyileştir­me özelliği vardır.
    Oleik, palmitik, linoleik, stearik ve miristik a­sit içerir.
    Her sabah aç karnına bir çay kaşığı içilir. Müshil olarak ta bir çay kaşığı alınır. Cilde ve sa­ça masaj şeklinde uygulanır.


                                                   YASEMİN YAĞI
                      
       Romatizma ağrılarında, cilt besleyici temizle­yici ve selülit giderici olarak kullanılır.
    Haricen; cilde masaj şeklinde uygulanır.











  • Doğal Kozmetik